BUGÜN SENİ MUTLU EDECEK ŞEY NE?
Hayatta iki kişiye borçluyuz. Birincisi: İçinde hala oyuncak ayısıyla kavga eden, dondurmayı üstüne döken, kırmızı uçan balon peşinde nefesi kesilen o küçük çocukluğumuz.
İkincisi: 80 yaşına geldiğinde pencereden bakıp “Gencecik zamanlarımda ben de…” diye başlayan cümlelerle torunlarını bezdirecek, bastonuyla dünyaya posta koyacak ihtiyarlığımız.
Demem o ki ;Sen o iki kişiye çok iyi bak. Çünkü hayat dediğin şey aslında bir el sıkışma töreni,çocukluğunla ihtiyarlığın el ele verip senin bugünkü aklını seni inşa ediyor. Öyleyse kendine her gün şu soruyu sormalısın:
“Bugün beni mutlu edecek şey ne?”
Bakın, bu sorunun cevabı öyle Everest’e tırmanmak, 12 dil öğrenmek, yılda dört kez tatile gitmek falan değil. Bazen bir kahve içmek, bazen on dakikalığına telefonsuz kalmak,bazen sesini özlediğin birini aramak ,bazen yürüyüş yapmak ,bazen kitap okumak , bazen de çocuğunuzun saçını okşamak kadar sade.
Küçümsemeyin bunları .Mutluluk öyle sandığınız gibi gökten paraşütle inmiyor. Bir bakıyorsunuz yıllar geçmiş, içinizdeki çocuk öksüz kalmış, yaşlı haliniz “Ah keşke!” diye diye ömür defterini kapatıyor. İşte bu yüzden o sihirli soruyu kendinize HER GÜN sorun ve cevabı ertesi güne bırakmayın. Bugün yapın. Alışkanlık haline getirin. Sabahları diş fırçalar gibi, kahvaltı yapar gibi , akşamları televizyon izler gibi her gün yaptığınız rutininize ekleyin..
Ve yetiştirdiğiniz evlatlarınıza da bunu öğretin. O küçücük elleriyle yazsınlar defterlerine:
“Bugün beni mutlu eden şey…”
Sonra da yapsınlar.
Emin olun, bu kadar mutsuz, surat asan ,her şeyden şikayet eden, yüzü gülmeyen nesiller yetişmeyecek. Belki bir gün karşınıza 80 yaşındaki haliniz çıkıp bastonuyla omzunuza dokunur:
“Sağ ol evlat… Hiç keşkem kalmadı.”
İşte o gün anlayacaksınız: Hayat, sizinle başlayan küçük bir iyilik zinciriymiş meğer.
Yelda Öğretmen
Yorumlar
Yorum Gönder