ACININ İÇİNDEN GEÇMEK
Acının etrafını dolaşamazsınız.Ne kadar uğraşsanız, kaçmak için ne kadar bahaneniz olsa da, o yolu dolanmaya çalışmak sadece zaman kaybıdır. Çünkü acı, size sadece gözyaşı değil; yeni bir bakış, daha derin bir kalp ve sağlam bir omurga armağan etmek ister.
Hepimiz hayatımızın bir yerinde kırılmışızdır.
Bir kayıpla, bir vedayla, bir hayal kırıklığıyla yüzleşiriz. O anlarda aklımızda tek bir soru döner durur:
“Bu kadar canımı yakmak zorunda mıydı?”
Evet, zorundaydı. Çünkü acının içinden geçmeden büyüyemezsiniz.
Acının etrafından dolaşan, sadece erteler. Ama onun içinden geçen, dönüşür.
Kendinizi paramparça hissettiğiniz anlarda aslında yeniden inşa edilirsiniz. Her mağlubiyet, kalbinizin görünmez odalarını biraz daha genişletir. Dayanıklılığınızın sınırlarını öğretir. Ve bir gün, o karanlık günleri anımsadığınızda, şunu fark edersiniz:
“Ben o tufanı geçtim. Ve şimdi, hiç olmadığım kadar güçlüyüm.”
Güç, kazanmakla gelmez.
Güç, kaybettikten sonra ayağa kalkmakla gelir.
Güç, hiç kimsenin göremediği anlarda, yalnız başınıza döktüğünüz gözyaşlarıyla gelir.
Güç, acının kalbine cesaretle yürümeyi seçmekle gelir.
O yüzden kaçmayın. Kaçmak, sadece daha uzun bir yol çizer.
Acının tam ortasından geçin. Eliniz titreyerek de olsa, yürüyün.
Çünkü bir gün, o yolun sonuna vardığınızda, derin bir nefes alıp şunu diyeceksiniz:
“Geçecek. Hem de güçlenerek geçeceğim.”Ve o an, mağlubiyetin sandığınız kadar son olmadığını, aksine en değerli başlangıç olduğunu göreceksiniz.
Derin yaralarınızın yasını tutun. Kaybın, ölümün, ayrılığın acısını iliklerinize kadar sindirin. Gözyaşınızı saklamayın. Ama unutmayın,o yas orada kalıcı değil. Bir gün mutlaka dinip hafifleyecek. Ve o zaman, elinizde titreyen kalbinizi tekrar göğsünüze koyup ayağa kalkın. Çünkü ancak yürümeye devam edenler, yolun sonundaki ışığı görecekler ✨️
Yelda Öğretmen
Yorumlar
Yorum Gönder