SEN DÜZGÜNDÜN SENA!
💔 Bu yazı, İlahiyat Fakültesi bahçesinde sessizce hayatına son veren Sena Düzgün’ün ardından, onun gibi yalnızlığa terk edilen tüm kız çocuklarına adanmıştır.
Sadece doğurmakla anne baba olunmadığını, çocukların “hata yaptıklarında bile dönebilecek bir ev”e ihtiyacı olduğunu hatırlatmak için yazılmıştır.
Aşkın değil, ailenin varken yok olduğu eksikliğinin öldürdüğü çocuklarımız var.Sena bir isim değil artık, bir çığlık!Bu yazıyı okuyun, paylaşın, konuşun.Çünkü bir kız çocuğu daha sessizce gitmesin..Bu yazıyı bir haftadır içim acıyarak yazdım.Bir kız çocuğunun daha aşk sandığı boşlukta kaybolmaması için…
“Sena Düzgün ve yalnız bırakılmış tüm kız çocuklarına..
Bazı cümleler vardır, bir ömür boyunca duyulmazsa insanın içini çürütür.
“Her şey çökerse… eve dön.”
Diyememiş bir baba, susmuş bir anne, yorulmuş bir çocuk…
Kendini yalnız hisseden her evladın aradığı aslında o basit ama derin güvencedir:
“Ne olursa olsun, seni her halinle kabul eden bir yerin var.”
Ama birçok kız çocuğu, şu cümleyi hiç duymadan büyüdü:
"Ne olursa olsun, sen benim evimsin."
Bir gün hata yaptıklarında, birine güvendiklerinde, terk edildiklerinde…dönecek bir yuva bulamadılar.
Kimisi Sena gibi, en güzel çağında kara toprağa karıştı...
Kimisi, o ruhu çürümüş insanlara yıllarca boyun eğdi,acıya “kaderim” dedi, sessizce tükendi.
Farkında olanlar…
kendine yatırım yapanlar, sınırlarını çizenler…
bu karanlık düzene "dur" diyebildikleri için
Sena’dan farklı yaşamayı seçtiler.
İşte bu yüzden, bazı kızlar kaybolur.
Bazıları sessizleşir,
Bazıları da bir fakülte bahçesinde… sonsuz bir sessizliğe gömülür.
Sena Düzgün’ün hikâyesi bir kalp kırıklığından ibaret değil.
O, sadece sevdiği için, sadece inandığı için, sadece güvendiği için
bu dünyanın acımasızlığına dayanamayan bir genç kadındı.
Ama asıl mesele onun dediği gibi Ahmet değildi…
Asıl mesele :
Eğer bir ailesi, bir babası, bir annesi “Dön kızım, ben buradayım” diyebilseydi…
bugün bu yazı yazılmayacaktı.
Hiçbir çocuk, sadece doğurulduğu için güvende değildir.
Çocuğun bir evi, bir sesi, bir sırtını yaslayabileceği omuz yoksa…
o çocuk, yaşarken de yalnızdır; ölürken de.
Anne baba olmak, sadece doğurmakla değil;
çocuğun fırtınalı günlerinde yanında kalmakla mümkündür.
Ey kendini yalnız hisseden,
ama yine de yıkılmayan kız çocuklarımız,
Sana da söylemediler belki , ama ben söyleyeyim:
Senin sesin var.
Senin değerini belirleyecek olan kimse değil.
Bir adamın sevgisiyle büyümemeli hiçbir kadın,ve onun yokluğuyla yıkılmamalı da.
Sen, kendini inşa ediyorsun.
Kırıklarından ışık sızıyor.Ordan yeşert kendini..
Ve sen, bu karanlık çağda bile ışık taşıyan kadınlardan birisin.
Sena gitti.Tanımasak da çok üzdü ..
Ama onun sessizliği bizi uyandırmalı.
Bize, her çocuğun bir eve ihtiyacı olduğunu hatırlatmalı.
Sözlerden, sevgiden, omuzdan ,güvenden örülmüş bir ev.
📢Ailelere Bir Çağrı
Lütfen...
Çocuğunuzun sadece karnını doyurmayın.
Ruhunu da besleyin.
Onu dinleyin…
Yargılamadan.
Kırmadan.
Anlamaya çalışarak.
Onaylamasanız bile, yüreğinizi açın,açtırın..
Sarılın…
Sözlerinizden önce, sevginiz konuşsun.
Unutmayın:
Aşk, bir çocuğa hayal kurdurur.
Ama aile, o hayallerin enkazından onu hayatta tutar.
Siz yoksanız,
dünya büyüktür, karışıktır, gaddardır.
Ve bir çocuk…
ne kadar güçlü görünse de,
dünyaya karşı tek başına savunmasızdır.
Eğer hâlâ geç kalmadıysanız…
Bugün, tam da bugün,
başını okşayın ve kulağına fısıldayın:
“Ne yaşarsan yaşa…
Kim ne derse desin en değerlimsin.
Dön kızım.
Evin burası.
Ben buradayım.Yanındayım.
Ve seni hep seveceğim…”
Sena’nın hikâyesi bir son değil, bir uyarıydı.
Binlercesi gibi bir kız daha sevdi, güvendi, yalnız bırakıldı.
Oysa bir baba 'Ben buradayım' deseydi,
bir anne 'Koşulsuz seviyorum' diyebilseydi,
belki de bu dünyadan değil, umuttan söz ederdik bugün.
Bir ufak söz de Asıl mesele dediği için ;
Bir kalbi kazandın… sırf kırmak için mi?Bir kızı sevmedin, kandırdın. Onu değil, bir hayatı yıktın.Sena’nın sessizliği, senin vicdanının çığlığı olsun.
Sana güvenen birini yarı yolda bırakmak… sadece onu değil, insanlığını da kaybetmektir.
Bir ‘erkek’ gücünü korumaktan değil, incitmemekten alır. Sen ikisini de yapamadın!
Sen belki unutacaksın ama o, senin ihanetinle öldü. Bu yükle nasıl yaşayacaksın?...Gülüşüne sebep olmadığın birinin gözyaşına sebep oldun.
Sena gitti ama senin sınavın şimdi başladı. Vicdanın susarsa, kalbin bir gün elbet cevap verir.
Adı aşk olan bu oyunda,
en çok kalbi temiz olanlar yaralanıyor.
Kız çocuklarımız için susma!
Çünkü sevgi ihmale gelmez.
Çünkü her çocuk 'güvende' hissetmeyi hak eder.
Ruhun şad olsun Sena…
Adalet, farkındalıkla başlar..
😇 #SenaDüzgün
🏡 #Evİyileştirir
👩❤️💋👨 #AnneBabaOlmak
💔#AdıAşkOyununda
Yelda Öğretmen
Yorumlar
Yorum Gönder